Özel Eğitim Danışmanlığı

Özel Eğitim Danışmanlığı

 

Nasıl ki yetişkinler olarak hepimiz, bedensel özelliklerimiz ve öğrenme yeteneklerimiz açısından birbirimizden farklıysak çocuklar da birbirlerinden farklılar.

Çeşitli nedenlerle, gelişim alanlarının birinde ya da daha fazlasında + veya - yönlerde sapmalar görülen ve akranlarından belirgin vaziyette bireysel yeterlilikler ile eğitim anlamlarında farklılıklar gösteren çocuklar, özel gereksinimli çocuklardır. Bu çocuklar,  eğitimden yararlanmaları ve gereksinimlerinin karşılanması için kendilerine özel olarak hazırlanmış eğitim programlarına ve hizmetlere gereksinim duyarlar. Bunlar da özel eğitim hizmetleri adı altında toplanır, diyebiliriz.

Özel eğitimi daha iyi anlayabilmek ve anlatabilmek için bazı kavramları bilmek gerekir:

Zedelenme:  Bireyin; (doğum öncesi, doğum anı ya da sonrasında) psikolojik, fizyolojik, anatomik özelliklerinde geçici ya da kalıcı türden bir kayıp, bir yapı ya da işleyiş bozukluğu olması durumudur.

Yetersizlik/ Güçlük: Zedelenmelerin sonucu organın işlevini yerine getirememesi ve bireyin bedensel ve zihinsel davranışlarının sınırlanması durumudur.

Özür/Engel: Bireyin yetersizlik yüzünden yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak normal kabul edilen bir rolü yerine getirmede sınırlılıklara yol açan ya da bireyi bundan alıkoyan bir problem durumudur.

Hayatın her alanında olduğu gibi özellikle böylesi hassas konularda da doğru sözcüklerle, tanımları doğru yapmamız bile, iletişimde ve problemlerin çözümünde bizlere yol gösterici olacaktır.

Bunların yanında bahsedilmesi gereken diğer bir kavram da risk taşımadır. Halen bir yetersizliği belirlenemeyen ancak ileride yetersizlik gösterme ihtimali normalde beklenenden daha fazla olan anlamında kullanılır. Ayrıca, öğrenme, sosyalleşme, olgunlaşma güçlükleri nedeniyle genel eğitim sınıflarında akademik başarısızlık yaşayan ya da özel eğitim hizmetleri açısından tanı alma riski bulunan çocuklar için de kullanılmaktadır.

Risk taşıma kavramı, erken müdahale programları, erken eğitim, erken çocukluk özel eğitimi gibi okulöncesi özel eğitim uygulamaları için önemli bir kavramdır.

  • Farklı Gelişim Gösteren Çocuklar

Gelişim dönemlerine göre; akranlarından farklı gelişen, genellikle özel bir dikkat, eğitim veya farklı bir yaklaşım gerektirebilen çocuklardır.

  1. Özel Gereksinimli Çocuklar: Farklı gelişim gösteren çocuklar genellikle özel eğitim ihtiyaçları olan çocukları içerebilir. Otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), öğrenme güçlüğü gibi durumlar bu kategoriye girebilir.
  2. Farklı Hızda Gelişim Gösteren Çocuklar: Bazı çocuklar, belirli alanlarda yaşıtlarından daha hızlı veya daha yavaş bir gelişim gösterebilirler. Örneğin, duygusal gelişim, sosyal beceriler veya bilişsel yeteneklerde farklılıklar olabilir.
  3. Duygusal ve Davranışsal Farklılıklara Sahip Çocuklar: Bazı çocuklar duygusal kontrolde zorluklar yaşayabilirler, dikkatlerini toplamakta veya sosyal etkileşimlerde sorunlar yaşayabilirler.
  4. Özel Yetenekli ve Üstün Zekâlı Çocuklar: Bazı çocuklar belirli alanlarda diğerlerinden daha üstün yetenekler gösterebilirler. Örneğin, müzik, matematik, sanat veya dil konularında özel yeteneklere sahip olabilirler.

 

Erken müdahale, bireyselleştirilmiş eğitim, aile katılımı ve uzman desteği, esneklik ve sabır verilecek etkin ve etkili desteğin olmazsa olmazlarıdır.

 

  • Erken Müdahale

 

Erken müdahale, gelişimsel gecikme ya da yetersizliği olan veya risk grubunda olan bebek ve küçük çocukların (36 aya kadar) ailelerine yönelik olarak geliştirilen programları ifade etmektedir.

 

Erken müdahale amaçları şu şekildedir:

 

  • Yetersizliği olan çocuklara yönelik uygun hizmetler sağlamak,
  • Gecikme ve yetersizlik düzeylerini en aza indirgeyebilmek,
  • Her bir çocuğun normal gelişimsel yapı taşlarına ulaşabilme şansını en üst düzeye çıkarmak,
  • Çocuklarının gelişimi için ailelerin olumlu şekilde yönlendirilmesine yardımcı olmaktır.

 

Erken müdahale için üç farklı düzeyden söz edilebilir:

 

  • Temel Müdahale: Beklenilen sorunlar vardır. Hedef bu beklenilen sorunların önüne geçmek onlar ortaya çıkmadan müdahale etmektir. Müdahale ya ülkedeki genel nüfusu ya da risk altındaki kitleyi amaçlar.
  • İkincil Müdahale: Ortaya çıkan olumsuzlukların yaygınlığını azaltmayı amaçlar. Daha ciddi sorunları önlemek üzere mevcut erken belirtilerin üstesinden gelerek yüksek risk taşıyan kitleye müdahale eder.
  • Üçüncül Müdahale: Ortaya çıkan olumsuzlukların tekrarını azaltmayı amaçlar. Etkilenen bir kitleye müdahale eder, mevcut ciddi sorunların üstesinden gelir ve tekrarını veya uzun vadede devamını önler.

Erken müdahale; müracaat, değerlendirme, tanılama, bilgilendirme/yönlendirme, bireyselleştirilmiş aile hizmet planı (BAHP) toplantısı, hizmet koordinatörlüğü, BAHP 6 aylık gözden geçirme, yıllık BAHP güncelleme, geçiş süreci şeklinde belirli basamaklardan oluşmaktadır.

 

Erken müdahale tanımında bulunan risk grubunda etkin olan faktörler:

 

  • Biyolojik faktörler (kalıtımsal bozukluklar, doğum öncesi ve doğum sırasındaki beyin hasarları gibi),
  • Aile (olumsuz ebeveynlik, babanın rolü, genç yaşta ebeveynlik, ebeveynin psikolojik durumu gibi),
  • Çevre (çocuğun hem ailesi ile hem diğer, daha geniş olan sosyal çevresi ile hem de bunların birbirleriyle olan etkileşimleri gibi).

Müdahale programlarının temel aldığı farklı teorik yaklaşımlar vardır (Karşılıklı Etkileşim Modeli, Ekolojik Yaklaşım Modeli, Psikoanalitik-Gelişim Modeli, Davranışçı Yaklaşım Modeli vb.)

 

 

Müdahale Programlarının Etkili Olabilmesi için Kurallar:

 

  1. Hedef kitleyi belirlemede öncelikleri saptamak.
  2. Programların başlama yaşı ve devam süresi
  3. Geniş kapsamlı programlar (Tüm gelişimi, sağlığı, beslenmeyi ve bakımı içeren programlar)
  4. Aile katılımı
  5. Uygun içerik
  6. Uygulama yapılacak grubun büyüklüğü ve iç dinamiği
  7. Uygulamacıların özellikleri ve çalışmaya uygunlukları
  8. Değerlendirme ve takipte süreklilik
  • DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Dikkatinin dağınık olması, dikkatini sürdürmekte zorluk, aşırı hareketli olma, kıpır kıpır olma, çok konuşma, sabırsız olma ve benzer belirtilerle okul, aile ve arkadaş ilişkilerinde sorun yaşanmasına neden olan nörogelişimsel bir bozukluktur.

Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik tek başına ya da bir arada görülebilir. DEHB de dürtüsellik ve hiperaktivitenin teşhisi dikkat eksikliğinin teşhisine göre daha kolay olabilmektedir.

Dürtüsellik ve hiperaktivite birbiriyle paralel giden belirtilerdir.

Dürtüsellik ve hiperaktivite belirtileri yaşla azalabilirken dikkat eksikliği azalma göstermeyebilir.

Bilinmesi gereken önemli başka bir durum da, DEHB’ nun yaramazlık ya da şımarıklık olmadığıdır. Ebeveynlik biçimleri de DEHB nun nedeni değildir ancak; belirtilerin doğru yorumlanmadığından çocuğa karşı uygun olmayan ebeveyn tutumları belirtileri arttırabilir.

DEHB genetik nedenli nörobiyolojik bir hastalıktır.

DEHB' nun kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. DEHB'nin oluşumunda genetik, çevresel ve nörolojik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

DEHB olan çocuklarla çalışırken;

  • Eğitim ortamının uygunluğu,
  • Çalışma yapılacak ders dışındaki uyaranların azaltılması ve çevrenin düzenlenmesi,
  • Kısa ve odaklanılmış etkinliklerin kullanılması,
  • Görsel ve işitsel algı- hafıza çalışmaları,
  • İhtiyaca göre destekleyici teknolojik araçların da kullanımıyla ve
  • Olmazsa olmazımız, aldığımız değerlendirmeye göre hazırlamış olduğumuz bireyselleştirilmiş eğitim planına uygun şekilde çalışmalar yapılır.

Aile ve eğitim kurumlarında ilgili çalışma paydaşlarının sürekli iletişim ve dayanışma halinde olması çok değerlidir.

Çocukla çalışırken; çocuğu iyi tanımak,   pozitif ve destekleyici bir dil kullanmak, kısa ve odaklanmış ders süreleri planlamak, uygun aralıklarla kısa molalar vermek,

 

Belirtiler:

  1. DEHB’nun Dikkat Eksikliği Tipi Belirtileri:
  • Odaklanmakta zorluk çekmek
  • Dikkatini sürdürememek
  • Göz teması kurmamak
  • İşleri sırayla yapmakta zorlanmak
  • Görevleri tamamlamakta zorlanmak
  • Aynı faaliyette uzun süre devam edememek
  • Çabuk sıkılmak
  • Detayları gözden kaçırmak
  • Unutkanlık
  • Karşısındakini dinlemekte güçlük çekmek
  • Özel eşyaları ve emanetleri kaybetmek
  • Basit yönergeleri akılda tutamamak
  • Sık hata yapmak
  1. DEHB’nun Hiperaktivite Tipi Belirtileri:
  • Fazla hareketlilik
  • Yerinde duramamak
  • Otururken bile eller ve ayakları sürekli hareket ettirmek
  • Hızlı konuşmak
  • Kelimeleri hatalı söylemek ve cümleleri birbirine bağlayamamak
  • Dinlemekte zorluk çekmek
  • Karşısındakinin sözünü kesmek
  1. DEHB’nun Dürtüsellik Tipi Belirtileri:
  • İsteklerin hemen karşılanmasını istemek, dayatmak
  • Sabırsız olmak
  • Düşünmeden hareket etmek
  • Aceleci davranmak
  • Sıra bekleyememek
  • Tepkileri kontrol edememek

En doğru tanıyı koyacak olanın bir çocuk ergen psikiyatristi olduğunu da hatırlatmayı da ihmal etmeyelim.

Son olarak TTB (Türk Tabipler Birliği) nun web sayfasından DEHB ile ilgili üç uzman doktorun çalışmasından aşağıdaki önemli bilgileri de eklemekte fayda var:

Tedavisi kolaydır ve tedavi için altın dönem okul öncesi ve okul çağının ilk yıllarıdır.

DEHB tedavi edilmediği durumda çocuğun ya da gencin yapısal zorluklarından kaynaklanan davranış sorunları ve okul başarısızlıkları devam edecektir.

Çevresinden olumsuz eleştiriler alma riski artacaktır. Bütün bunlar çocuğun ya da gencin ikincil sorunlar geliştirmesine yol açacaktır. Yani okul başarısızlıkları ileride iş yaşamında başarısızlıklara; arkadaş ve aile ilişkilerinde yaşadığı sorunlar da ileride sosyal ilişkilerinde hatta evlilik yaşamında sorunlar yaşamasına yol açabilecektir. Yine depresyon, davranım bozukluğu gibi ek başka psikiyatrik bozukluklar gelişmesi söz konusu olacaktır.

Tedavinin başarısında hekimin dışında öğretmenler ve aileye de önemli görevler düşmektedir. Bütün bozuklukların tedavisinde amaç, çocuğun yaşam kalitesini yükseltmektir ve tedavinin başarısı tek başına ilacın başarısına bağlı değildir.

 

 

  • Özel Öğrenme Güçlüğü (Disleksi- Diskalkuli- Disgrafi)
  • Öğrenme güçlüğü kavramı 1960’lardan sonra kullanılan oldukça yeni bir kavramdır.
  • Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG), temel eğitsel becerilerin edinilmesinde güçlüklere yol açan nörogelişimsel bir bozukluktur (Amerikan Psikiyatri Birliği [APA], 2014).
  • DSM V’te  (2014) çocukluk çağı bozuklukları içinde yer alan bu tanı alanı; bireyin bilgiyi edinme, depolama, işleme, geri çağırma ya da transfer etme yeteneğini etkilemektedir. Ancak nörolojik temelli olan bu bozukluğun doğası henüz tam anlamıyla anlaşılmış değildir (Cortiella  &  Horowitz, 2014).
  • Günümüzde özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG) dinleme, konuşma, temel okuma, anlama, aritmetik hesaplama, matematiksel mantık kurma ve yazılı anlatım becerilerinin kazanılması ve kullanılmasında gecikme ya da bozulma ile kendini gösteren bir grup heterojen bozukluğu içeren bir terim olarak kullanılmaktadır (Asfuroğlu ve Fidan, 2016).
  • Öğrenme güçlüğü tanısı konulan çocuk için; genellikle okul başarısı, yaşından, eğitim geçmişinden ve zekâsından beklenene göre oldukça düşük demektir. Ne var ki, okul başarısının tek başına düşük olması, her zaman öğrenme güçlüğü anlamına gelmez. Düşük güdülenme, sık sık okul değiştirme, aile içi yaşanan problemler, çocuğa özgü özellikler gibi nedenlerle temel becerileri edinememe, dil ya da davranış problemleri veya başka nedenler de olabilir.
  • Okuma, yazma, aritmetik ya da dinleme, konuşma, akıl yürütme yetenekleri kazanmada ve kullanmada yaşanan güçlükler yanında çocuğun bilgi işlem süreçleri ve bilgiyi öğrenme yeteneği ile ilgili bir problemler, kendini idare etme ve sosyal becerilerdeki zorluklar da mevcuttur.
  • Özel öğrenme güçlüğü;
  • Disleksi (okuma alanında)
  • Diskalkuli (matematik alanında)
  • Disgrafi (yazma alanında ) görülür.

Nelere Dikkat Edelim?

ÖÖG tanılı çocukların genel özellikleri:

- Normal ya da normalin üstünde zekâ,

            - Kısa süreli ve kolayca dağılabilen Dikkat!,

            - Konsantrasyon güçlükleri,

            - Motor becerilerde zayıflık,

            - Görsel ve işitsel algı sorunları,

            - Bir takım dil problemleri,

            - Organizasyon bozukluğu,

            - Oryantasyon sorunu,

            - Zaman kavramları ile ilgili sorunlar yaşayan ve zamanı etkin kullanamama,

            - Düşünmeden davranma, engellenince ani tepki gösterme, sosyal rekabet duygusu az olma, !!!, arkadaşlarıyla uyum sağlayamama (zamana ve diğer popülerlik kriterlerine göre ciddi farklılıklar var), değişikliğe hemen uyum sağlayamama, zorlanma, duygulanım değişiklikleri gibi sosyal duygusal davranış sorunları olabilen,

            - Akademik becerilerle ilgili sorunlar

Disleksi

  • İlk kez İngiliz Doktor W.P Morgen tarafından 1896 yılında tanımlanmıştır. "Doğuştan kelime körlüğüdür.”
  • Okuma güçlüğü (bozukluğu) olarak da bilinen bireyin ortalama zekâ ve eğitim düzeyi olmasına rağmen okuma başarısının geriliğini ifade eden kavramdır.
  • Yapılan çalışmalar bu bireylerin bilişsel düzeylerinin düşünme, mantığa oturtma, anlama gibi soyut kısımlarının sağlam hatta ileri olmasına rağmen izole olarak fonolojik işleme süreçlerinde kelimeleri telaffuz etme ve deşifre etmede zorluklarının olduğunu göstermiştir. Araştırmalar disleksinin büyük oranda ailesel geçişinin olduğunu ve gelişimsel süreçte bu çocukların dil gelişimlerinin yaşıtlarına göre daha geç yaşta olduğunu, okul öncesi dönemde ise fonolojik sorunlarla kliniğe yansıdıklarını göstermektedir (Snowling, 2016)

 

Okul Öncesi Dönemde Disleksi Belirtileri

  • Küçük yaşlarda "pokratal, feştali" gibi kelimeleri yanlış söylerler.
  • Günlük hayatta kullanılan basit kelimeleri hatırlayamazlar. (Ne ile su içeriz? Sürahi)
  • Arkadaşlarının isimlerini hatırlayamazlar.
  • Parmak ucunda yürürler, merdivenleri ayak değiştirerek inip çıkamazlar.
  • İnce motor becerilerde yetersiz olabilirler. (Düğme ilikleme, makasla kesme, sınırlı boyama)
  • Kaba motor becerilerde yetersiz olabilirler. (İki tekerlekli bisiklete binme, ritmik hareket etme, el çırpma)
  • 5 yaşına gelmiş olmasına rağmen el tercihleri henüz oluşmayabilir.
  • Temel kavramları öğrenmede güçlük yaşarlar. (Zıt kavramlar, zaman kavramları, sayılar, sayıları sıralama, yer yön kavramlarını öğrenme ve kullanmada)
  • Dikkat ve bellek sorunları yaşadıkları için şiir ezberleme, adres ezberleme, hatta verilen yönergeyi aklında tutup yerine getirme becerilerinde desteğe ihtiyaçları olur.
  • Dikkat gerektiren aktiviteleri çok fazla sürdüremezler, çabuk sıkılırlar ve kendi kendilerine oynamayı tercih ederler. (DEHB ile karıştırılabilir)
  • Dislektik çocuklar, yaşından büyük akıllıca sözler söyleyen ve davranışlarda bulunan; ancak yaşından beklenen akademik becerileri yerine getirmekte zorlanan çocuklardır.

 

Okul Döneminde Disleksi Belirtileri

  • Okula hevesle başlarlar ama bu hevesleri çok sürmez.
  • Yeni sesleri öğrenmede, okuma yazmayı sökmede güçlük yaşarlar.
  • Kitap okumayı sevmezler.
  • Ödev yapmayı sevmezler.
  • Okuma ve yazmada (D-B-P), (M-N), (F-V), (K-T) seslerini karıştırırlar.
  • Kelimeleri düz görmelerine rağmen, tersten okurlar. (kocaman yerine cokoman)
  • Rakamları, sayıları tersten okurlar. 35 yerine 53 gibi okurlar.
  • Okuduğu metni özetleme, metin ile ilgili sorulara cevap verme, metnin ana fikrini bulma gibi konularda sıkıntı yaşarlar.
  • Tahtada gördüklerini deftere yazma, düzenli defter tutma becerilerinde de zorluk yaşarlar.
  • Çarpım tablosu ve saat kavramı gibi kavramları öğrenmekte zorlanabilirler.
  • Problemleri dört işlem kullanarak çözmek yerine kendilerine göre geliştirdikleri yöntemleri kullanarak farklı şekillerde çözerler, ama yanlış çözerler.
  • Okula, servise, gidilecek yerlere geç kalırlar.

Hızlı iletisim
  • 05376487018
  • 05376487018
  • info@0-18egitimdanismanlik.com
Bizimle İletişime Geçin
Hızlı iletisim

Whatsapp Destek

0-18 Gelişim ve Eğitim Danışmanlığı

Merhaba

Size nasıl yardımcı olabilirim?