Çocukluk ve Cinsel Gelişim
Cinsel gelişim nedir?
Biyolojik özelliklerimizi temel aldığımızda erkek ya da dişi olarak belirlenen bir cinsiyetimiz vardır. Cinsellik ise bu biyolojik yapı üzerine eklenen sosyolojik, psikolojik ve felsefi boyutları da içeren daha geniş bir tanımlamadır. Doğum öncesinden ölüme kadar duyguları, düşünceleri, inançları, davranışları ve yaşantıları içeren gelişimsel bir süreçtir.
Belirli bir yaşam döneminde beklenen cinsel duygular, inançlar ve davranışlar o yaşa uygun cinsel gelişimi belirler.
Cinsel gelişim; kişinin kendi cinsiyeti ile ilgili üreme organlarının büyüyüp gelişmesini ve bunlarla ilgili davranış değişikliklerini kapsayan bir süreçtir.
Cinsel gelişim neden önemlidir?
İnsanın soyunu sürdürmesi cinsel gelişiminin sağlıklı olmasına bağlıdır. Bu önemli işlevinden dolayı insanın cinselliği, hemen hemen her işine, her davranışına yansır, etkide bulunur.
Sağlıklı bir cinsel gelişim, insan için bir zorunluluktur. Çünkü cinsel gelişimin sağlıksızlığı, insanın diğer bedensel, devinsel, bilişsel, duygusal, toplumsal ve törel gelişimlerini etkiler.
Özellikle duygusal gelişimin önemli bir kısmı, cinsel gelişimin etkisi altındadır.
Cinsel gelişimle ilgili kavramlar
Cinsiyet (Eşey)
“Bütün canlılarda bir türün üyelerini, üreme yönünden birbirini tamamlayan erkek ve dişi olarak ayırt etme olanağı veren bedensel özelliklerin tümü”.
“Üreme ve cinselliğin biyolojik yönü”.
Cinsiyet, toplumdaki en temel kategorilerden birisidir. Cinsiyeti belirleyen biyolojik yapı olsa da, kendini algılama, güdüler, davranışlar ve roller açısından kadın ve erkek arasındaki farklılıkları yansıtan sosyal normlardır.
Sosyal cinsiyet; rollerin etrafında organize olduğu en temel sosyal kategorilerden biridir. Bu bağlamda sosyal cinsiyet; toplumda kadın ve erkeğin davranışları için farklı standart ve beklentileri içerir.
Cinsellik
Cinsellik, insanın erilliğini, dişiliğini gösteren kalıtsal özelliklerden ve öğrenilmiş davranışlardan oluşur.
Cinsellik sadece fizyolojik gelişimle ilgili olmayıp, duygusal ve zihinsel gelişimle de yakından ilgilidir. Cinselliğin kalıtsal yönü, insanın kız ya da erkek olarak doğmasına ve cinsel salgı bezlerine dayanır. Davranışsal yönü ise yaşanılan ortama ve taklit etme yeteneğine bağlıdır.
Cinsel kimlik
“Bireyin bedenini ve benliğini belli bir cinsellik içinde algılayışı, kabullenişi, duygu ve davranışlarında buna uygun biçimde yönelişi”
“Bireyin kadın ya da erkek olarak kendisinin farkına varması ve kendini kabulü”.
Cinsel kimlik üzerinde etki yaratan kültüre ilişkin en önemli kaynaklar ebeveynler ve okuldur. Okul öncesi dönemdeki çocukların kendi cinsiyetlerine ilişkin algıları aileleri, akranları ve sosyal çevrelerinden etkilenir. Bu dönemde çocuk toplumun kadın ve erkekten beklediği uygun davranışlar hakkında bir farkındalık geliştirir.
Cinsel olgunluk
Cinsel olgunluk; insanın üreme sisteminin ve organlarının sağlıklı döl üretebilecek düzeye ulaşabilmesidir.
Cinsel olgunluk, bedenin büyümesine ilişkin bir kavramdır ve cinsel gelişimin temelini oluşturur.
İnsan cinsel olgunluğunun önemli bir kısmını ergenlik evresinde oluşturur. Cinsel olgunluğa ulaşma biyolojik ergenliğin temelidir.
Cinsel eğitim;
➢ Bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması,
➢ Olumlu bir kimlik kavramı geliştirmesi,
➢ İnsan cinselliğine, başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi ve olumlu davranış biçimi, değer yargıları geliştirmesi eğitimidir.
Aynı zamanda kız ve erkek rollerinin kabul edilmesine, kendi cinsiyetine ve karşı cinsiyete özgü özellikler ile bir bütün içinde yaşamaya yardımcı olmak amacıyla verilen bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarıdır.
Cinsel eğitim;
➢ İnsanın üreme sistemi ile ilgili bilgi vermeyi,
➢ Cinselliğe karşı bilinçli bir tutum geliştirmeyi,
➢ Cinsel güdüsünü denetleyebilmeyi ve beğenilir amaçlara yöneltmeyi,
➢ Temizlik ve korunma becerilerini alışkanlığa dönüştürmeyi,
➢ Karşı cinsle iyi geçinmeyi,
➢ Karşı cinsin cinsel gelişimini anlayışla karşılamayı öğretmektir.
Cinsel eğitim neden önemlidir?
Çocukluk yıllarında cinsellikle ilgili eksik ve hatalı bilgileri olan bireylerin; yetişkinlik döneminde cinsel uyumu olmayan, karşı cinsiyetteki bireylere karşı hoşgörüsüz, sinirli, öfkeli ve uyumsuz bireyler oldukları görülmektedir. Bu nedenle erken yaşlarda cinsel eğitim büyük önem taşımaktadır.
Cinsel eğitim nasıl verilmelidir?
Anne ve babaların verdiği mesajlar çocuk için çok önemlidir ve uzun süreli etkiye sahiptir. Bu nedenle çocuk ve ebeveyn arasında iletişim açık, tutarlı ve olumlu olmalı, en önemlisi de mümkün olduğunca cinsel eğitime erken yaşta başlanılmalıdır.
Önemli olan çocuğa cinsellik hakkında her şeyin değil, daha önemli olan temel gerçeklerin aktarılmasıdır.
Çoğu anne –baba cinsel eğitimin çocuğa ya da gence bu konuda sadece bir şeyler anlatmak olduğu düşüncesindedir. Oysa;
❑ Anne-babaların birbirlerine karşı davranışları,
❑ Çocuğun vücudunu araştırmasına, keşfetmesine karşı tepkileri,
❑ Tuvalet alışkanlığının kazanılmasındaki tutumları,
❑ Çocuğun sorularına verdikleri yanıtlar ve
❑ Çevresini öğrenme konusundaki girişimlerine karşı aldıkları tavır çocuğun cinsel gelişiminde önemli rol oynar.
Çocuk üç yaşına geldiğinde kız -erkek ayırımını fark etmeye ve cinsellikle ilgili sorular sormaya başlar. Bu doğal bir gelişimdir.
❖ Ebeveyn paniğe kapılmamalı, çocuğun sorduğu sorulara doğru cevaplar vermelidir.
❖ Cevaplar ayrıntılı, uzun, çocuğun kavrayamayacağı kadar karışık olmamalıdır. Sadece çocuğun sorduğu kadar anlatılmalıdır. Çünkü çocuk her yaşta farklı sorular sorarak merakını giderecektir.
❖ Ebeveynler, öğretmenler cinsel eğitim konusunda yeterli, doğru ve çocukların gelişimlerine uygun bilgiye sahip olmalı ve bu konuda çocuklarına yardım etmeli, yol göstermelidir.
❖ Cinsel eğitim gerçeğe uygun olmalıdır. Çocuğa biyolojik açıdan üreme, cinselliğin aile yaşamında ve toplumdaki önemi anlatılmalıdır.
Cinselliğin kişiliğin bir parçası olduğu vurgulanmalı, yaş ve gelişim düzeyine göre kürtaj, doğum kontrolü, gayri meşru çocuklar üzerinde durulmalıdır.
Cinsel eğitim kim tarafından verilmelidir?
Kız çocuğa annenin, erkek çocuğa babanın cinsel eğitim vermesi konusu çelişkilidir. Genel olarak, her çocuğun kendi cinsiyetinden olan ebeveynine yönelmesi ve görüş alması doğru gibi görülebilir. Ancak cinsel eğitimin, mutlaka aynı cinsiyetten bir ebeveyn tarafından verilmesi